Top-News

ROCKEFELLER Vakfı da bir rapor yayınlıyor ve Çin’den çıkacak virüsle dünyanın sarsılacağını söylüyor. O da 12’den vuruyor. O raporda “2. dalga gençleri vuracak” deniyordu. Her iki raporda da yeni bir virüs gelecek ve insanların bağışıklık sistemini hızla çökertecek. Sonuçları çok ağır olacak. “deniyor, ikinci ve 3. dalgalar anlatılıyordu.  Almanya istihbaratı 8 yıl önce bir bilgiye ulaşıyor. Bu bilgi çok gizli tutulması kaydıyla uzmanlarla paylaşılıyor. İstihbat merkezinin güdümünde ve Robert Koch enstitüsü başkanlığında bir birim kuruluyor. Bu birime Alman İnşaat ve yerleşim Planı Müsteşarlığı, Halkı Koruma ve Doğal Felaketlere Yardım Müsteşarlığı, güvenlik ve bilgilendirme bölümüne bakan müsteşarlık, tarım ve beslenmeyle ilgili müsteşarlık, Teknik Yardım Ulaştırma Birimi Başkanlığı, Özel Komando Birlikleri, Alman Ordusu uzmanları, Paul Ehrlich Enstitüsü katılıyor. Yapılan çalışma sonucu hükümeti uyarıyorlar. Hatta Alman Meclisi’ne bile Aralık 2012’de sunulan raporda “Mutasyona uğramı

İSTİHBARAT SAVAŞLARI İçinde yaşadığımız yüzyılda istihbarat savaşlarını anlamazsak devletler mücadelesini anlayamayız. Dikkatli okuyalım. 1) Fransız istihbaratı DGSE'yi hiç duydunuz mu? Çoğumuz bilmez. Açılımı Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü. Yıllık 1 milyar dolar bütçesi var. Ekonomik istihbaratta çok iyi. En etkin olduğu ülkelerden biri Türkiye.  2) DGSE'nin başkanının kim olduğunu biliyor musunuz? 2007 yılında Fransa'nın Türkiye büyükelçisi olan "Bernard Emie" getirildi. Tesadüf değildi. Akıcı derecede Türkçe konuşuyor ve Türkiye'yi iyi tanıyor. Fransa adına Türkiye'de tehtid faaliyeti yaptırabilir. Büyükelçilik döneminde Türkiye'yi karış karış gezip tanıyıp raporlar yazdı. Ve bu adam Fransız istihbaratının başına getirildi. 3) Bernard Emie, Türkiye büyükelçilik döneminde özellikle Ankara, İzmir ve Diyarbakır'da önemli görüşme ve faaliyetlerde bulundu. Türkiye için istediği iki şey vardı: "BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ" ve "YOLSUZLUK" konusun

 MACRON KİMDİR? Macron'un bağlantılı olduğu isimleri bilmezseniz Macron'u da Fransa'yı da anlayamazsınız. Maddelerle anlatacağım. İsmi geçenlerin de yorumda resimlerini koyacağım. Dikkat buyurun. 1) Macron 2017 yılında 39 yaşında %66 oy alarak Fransa Cumhurbaşkanı oldu. Okuduğu okul, çalıştığı kurumlar, patronlarının bağlantıları, eşinin bağlantıları çok açık ve ürpertici derinlikte. Ve Macron'u iktidara taşıyan güç ve isimlerin bağlantıları daha da ilginç. Başlayalım. 2) Macron'u anlamak için en başından beri onu destekleyip büyüten Rothschild hanedanının Fransa'daki adamı "Jacques Attali" iyi tanımalı. Bu adam Yahudi asıllı. Neredeyse tüm Fransa Cumhurbaskanlarının danışmanı olmuştur. Ve Macron'un da oldu. Macronu o yükselten kişidir. Bu adamı tanımadan Macron'u anlayamazsınız. 3) Jacques Attali, 2007 yılında Macron'u "Ekonomiyi Teşvik Komisyonuna" soktu. Böylece Macron 29 yaşında devlet işine sokulmuş oldu. Attali, Macron'u

Lockdown beginnt am Tag vor der US Wahl  Bereits gestern sind Pläne von Bundeskanzlerin Merkel durchgesickert, wonach ab dem 2. November bis Ende November ein erneuter Lockdown durchgeführt werden soll. Die Beschlussvorlage, mit welcher die Kanzlerin in die Diskussion mit den Länderchefs ging, lag der „Bild“-Zeitung bereits am Mittwoch vor. Ursprünglich sollte der Lockdown erst am 4. November beginnen. Nun soll er schon am Montag starten. Merkel will einen Lockdown für das ganze Land durchsetzen, welcher so aussehen wird: „Demnach sollen Gastronomiebetriebe wie Bars, Clubs, Diskotheken, Kneipen und ähnliche Einrichtungen sollen geschlossen werden – ausgenommen ist die Lieferung und Abholung von Speisen für den Verzehr zu Hause. Touristische Übernachtungsangebote sollen im Inland für fast den gesamten November verboten werden. Übernachtungsangebote dürften nur noch für notwendige Zwecke gemacht werden. Der gemeinsame Aufenthalt in der Öffentlichkeit deutschlandweit soll nur noch Angehör

Die Maskenpflicht bricht durch den Zwang und Schäden am eigenen Körper Punkte im Nürnberger Kodex 1947. Jeder der die Maske nicht tragen möchte, aber in Ärger verwickelt wird, kann den Nürnberger Kodex studieren und dann jedem Arzt und sonstigen "Beamten" diesen genauer erklären, was das für den Durchführenden bedeutet. Nämlich Strafe vor den höchsten Gerichten!  Daher Namen aufschreiben wenn Jemand frech wird... Aber vor allem diesen hier studieren und sich eine Unterschrift darauf geben lassen. Das gilt bspw auch für Impfungen und für Stäbchen Nasenloch Stoßer und Co...  Der Nürnberger Kodex 1947 Der Text: 1. Die freiwillige Zustimmung der Versuchsperson ist unbedingt erforderlich. Das heißt, daß die betreffende Person im juristischen Sinne fähig sein muß, ihre Einwilligung zu geben; daß sie in der Lage sein muß, unbeeinflußt durch Gewalt, Betrug, List, Druck, Vortäuschung oder irgendeine andere Form der Überredung oder des Zwanges, von ihrem Urteilsvermögen Gebr

Fransız aktvist Sophie Petronin, Mali’nin kuzeyinde yer alan Gao bölgesinde çocuklara yardım amaçlı bir kuruluşu yönettiği sırada 2016 yılında kaçırılmıştı. Dört yıl aradan sonra özgürlüğüne kavuşan 75 yaşındaki Petronin’i havalimanında Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron karşıladı. Fakat Macron’u şok eden bir gelişme yaşandı. “Hoşgeldin Sophie” sözüne karşılık “Benim adım Sophie değil Meryem” karşılığını aldı. Petronin’in Müslüman olduğunu öğrenen Macron planladığı basın toplantısını iptal etmiş ve havaalanını terk etmişti. İşte Meryem  Pétronin'in Fransız  Cumhurbaşkanına yazdığı o mektup: Sayın Macron; Hidayete tabi olanlara selam olsun.. Temiz beyaz bir ırktan olan Katolik Hristiyan Fransız kadın Sophie Pétronin, 75 yaşından sonra Müslümanlarca 4 yıl esir edilmişken nasıl Müslüman olur diye şaşkınlık içinde olduğunuzu öğrendim. Müsaade ederseniz size durumu izah edeyim… Sayın Macron, Evet ben Müslümanların elinde esirdim. Ama onların bana asla bir kötülükleri dokunmadı. Bana

Australien wird zum Versuchslabor   Gestern noch "Traumland für viele", heute Vorzeigestaat der Kabale (und demnächst unter totaler Kontrolle von BigPharma). In Australien wird den Bürgern ihre Freiheit genommen. Sie sollen ihre Sozialleistungen verlieren, wenn sie sich nicht impfen lassen wollen. Das wird wohl eher die ärmere Bevölkerung treffen. Vermutlich werden sich dadurch viele aus der Not heraus impfen lassen, und damit die Konsequenzen und Nebenwirkungen akzeptieren müssen. Das ist wohl der erste große Schritt hinein in ein System der Entrechtung seiner Bürger, nach dem Vorbild Chinas. Für BigPharma ist es big business, da jede Impfung zu einem gewissen Prozentsatz Nebenwirkungen hervorruft, die wiederum medikamentös behandelt werden müssen. So schafft sich BigPharma von Jahr zu Jahr einen größeren Markt.  Sie leben von kranken Menschen, nicht von Gesunden! Das Geschäft mit den Impfnebenwirkungen ist in etwa 10 mal so groß, wie jenes mit den Impfungen an s

Falls sich noch jemand fragt, wofür die Think Tanks genutzt werden... Das Overton-Fenster Wie man Unvorstellbares legalisiert Nachfolgend wird an einem sehr krassen Beispiel aufgezeigt, wie diese Technik funktioniert. Diesen Prozess startete man bereits mit der Pädophilie und verankerte es sogar im EU-Gesetzeswerk und legalisierte Pädophilie bereits in Teilen. Ich betone an dieser Stelle, dass es Donald Trump zu verdanken ist, dass dieser Prozess gestoppt wurde und nun eine strafrechtliche Verfolgung erfolgt. Der amerikanische Soziologe Joseph P. Overton (1960-2003) beschrieb eine Technik zur Änderung der Einstellung einer Gesellschaft zu Dingen, die zuvor als absolut inakzeptabel galten. Laut der Overton-Fenster-Theorie gibt es für jede Idee / jedes Problem in der Gesellschaft ein sogenanntes Fenster der Möglichkeiten. Innerhalb dieses Fensters besteht die Option, eine Idee breit zu diskutieren, sie öffentlich zu unterstützen, zu fördern und zu versuchen, sie schließlich als Gesetz zu

Covid-19, küresel kontrol için bir cetvel teknolojisi olarak kullanılıyor Yapay olarak yaratılan ve yanlış bir şekilde şişirilen Covid-19 salgını, 5G ve enjekte edilen elektronik çipler aracılığıyla tüm insanlığı hem fiziksel hem de zihinsel olarak kontrol etmek için uzun süredir planlanan bir devralmanın ilk adımıdır. Covid-19 öldü. Jens Jerndal, özel fotoğraf Jens Jerndal, özel fotoğraf Metin: Jens Jerndal, ekonomist ve siyaset bilimci, Dışişleri Bakanlığı'nın eski birinci sekreteri ve Pakistan'daki ilk büyükelçilik sekreteri | Bu özgür bir görüş metnidir ve yazı işleri personelinin görüşlerini yansıtması gerekmez. Covid-19 , herhangi bir gripten daha tehlikeli değildir ve her yıl normalden daha yüksek ölüm oranlarına yol açmamıştır . İstisnalar, grip 5G radyasyonu ile birleştirildiğinde veya daha önce mevsimsel grip aşısı ile birleştirildiğinde olmuştur. Çok yaşlılarda olduğu gibi, huzurevlerinde ve benzerlerinde ciddi şekilde zayıflamış bağışıklık sistemleri olan zaten hast

 GIFTE IN IMPFSTOFFEN DTaP (Infanrix) Tetanus, Diphtherie, Pertussis-Impfstoff enthält die folgenden Substanzen; - Aluminiumhydroxid, Rindfleischextrakt, - Formaldehyd oder Formalin, - Glutaraldehyd, - 2-Phenoxyethanol, - Polysorbat 80 Aluminium: Aluminium wird Impfstoffen als Adjuvans zugesetzt, um eine stärkere Immunantwort (d. H. Eine Antikörperantwort) zu erzeugen. Es ist bekannt, dass sich parenterales (d. H. Injektiertes) Aluminium in Geweben und Knochen des Zentralnervensystems ansammelt und eine signifikante Toxizität verursacht. Aluminium ist also eine giftige Substanz für unseren Körper. Nach Angaben der US-amerikanischen Food and Drug Administration (FDA) beträgt die maximal zulässige parenterale Aluminiumdosis 25 Mikrogramm (mcg) pro Tag. Nach Angaben eines Impfstoffherstellers enthalten folgende Impfstoffe Aluminium: Hib: 225 ug Hepatitis B: 250 µg DTaP: 170-625 ug Pneumokokken: 125 µg Hepatitis A: 250 µg HPV: 225 ug Pentacel: 30 µg Pediarix: 850 µg Die Menge an Aluminium,